74
Sizi yalnız bırakmayacağız Gülay öğretmenim

Bitlis, Adilcevaz’da da bir İMECE’miz daha  tamamlandı. Her tamamlanan İMECE, arkasında eğitim mücadelesinin  sarsıcı bir öyküsünü bırakıyor. Müdür vekili, gencecik Gülay öğretmen, İMECE dolayısıyla bizlere teşekkür ediyor.

Büyük kentlerdeki çoğu yaşıtlarınızın haritada yerini bile gösteremeyeceği köyde çocuklarımızı eğitmek için çırpınıyorsunuz öğretmenim, kim kime teşekkür borçlu!...

Sözü Gülay öğretmene bırakalım:

“Bitlis/Adilcevaz'a bağlı bir köy okulunda çiçeği burnunda sayılabilecek bir öğretmen olarak müdürlük yapmaktayım. Henüz 2 aydır bu görevdeyim. Müdürlük görevini aldığımda ''bir bayan için o okula müdürlük yapmak zordur. Seçme şansın varsa reddet '' dediler. İnancımı ve heyecanımı yanıma alarak beynimde fikirler herkese inat çıktım yola. 

Tıpkı 4 sene evvel öğretmenlik için düştüğüm yol gibi ...4.5 yıldır çalıştığım okuluma belki sadece bir dönemlik görevimde sığdırabileceğim kadar çok çalışma sığdırmak istedim. Ancak inancımla çıktığım bu yolda en büyük engelimiz olan maddi sıkıntılar birbir kendini hissettirmeye başladı...Her şeye rağmen ümitsizliğe yer olmamalıydı...

Öğretmenlerime yapmak istediklerimi anlattım. Neler yapabileceğimizi konuştuk maddi kaynak için... İmkanlarımız bir köy  okulu olarak o kadar sınırlıydı ki... Çaresizliğe boyun eğmeyecektim. Bir öğretmenimiz kermes yapalım dedi. Zahmetliydi her safhası; çünkü herşeyi öğretmenlerimiz yapmak zorundaydı. Özverili çalışmalarla yaptık kazandık  gücümüz yettiğince... Kazancımızla kütüphanemizi zenginleştirdik. Çocuklar  “Öğretmenim biz bu kadar kitabı hiç bir arada görmemiştik dediler.”  Dünyaları o kadar büyüdü ki... Okulumuzu boyadık. Artık bakımlı ve temiz görünüyordu .

Ama biraz daha paramız olsaydı keşke......... 

Bahçe kapımızı yaptırabilseydik mesela... Böylece çocuklarımız yola fırlamazdı ve geçen sene öğrencimizin başına gelen üzücü kaza gibi kazalar bir daha yaşamazdık.

Biraz daha paramız olsaydı keşke...

Küçük bir rüzgarda  tüten bacalarımızı yaptırabilseydik mesela ... Öksüre öksüre öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz kendilerini sınıftan dışarı atmak zorunda kalmasalardı....

Yapılan özverili çalışmalarla çarpan yüreğim TOVAK Vakfından gelen telefonla bir kez daha hızlı hızlı atmaya başladı. TOVAK Vakfının çalışmalarını ve okulumuza sağlanan maddi kaynağı anlatıyordu telefondaki ses. Telefonda konuşurken, bir yandan bahçe kapımızın ve bacaların tadilatının yapıldığını hayal ediyordum. Yine de emin olamamıştım. Ne de olsa başvurduğum onca kurum kuruluş tarafından çok kereler reddedilmiştim.

Çok geçmedi sağlanan destek elimize ulaştı. Hemen harekete geçtik. Şimdi kapımız da bacamız da yapıldı. Eksiklerimiz hala çok fazla. Sınıfımızın kırık kapıları vardı sırada. TOVAK’a bu durumu bildirdiğimde desteğin ikinci kısmınında  gönderilebileceğini söylediler. Ve bir kez daha heyecanlandım.

Biliyordum ki  çıktığım yol meşekkatliydi. Ancak bu yolda yalnız olmadığımı gösteren okulumun öğretmenleri vardı. Ve bir yerlerde eğitim gönüllüsü insanlar vardı, tanımadığım. Perdenin arkasındaki kahramanı merak ettim. Telefondaki sese Ünal Bey'e sordum. Şimdi bir kişiyi daha biliyorum artık. İhtiyaç sahibi okullara maddi desteğini esirgemeyen Sayın Ali Haydar ÜSTAY .

İMECE ruhunu tekrardan canlandıran TOVAK’a ve Sayın Ali Haydar ÜSTAY Bey'e okulumuza yaptığı katkılarından dolayı okul  personelim ve öğrencilerim adına teşekkürlerimi sunarım.

Gülay METLİ

Okul Müdür Vekili

Tüm Bültenler